Ayın ondördü gibi diyerek başlamış şair...İnsanın , kadının , çocuğun en temiz, en güzel çağını anlatırken... Çocuk dedim çünkü bu on dört yaş, bir çocuk yaşı. Okul çağı, hayatının baharı, umutlarının yeşerdiği en güzel yaş...
Maalesef bu yaşta çalışmaya, para kazanmaya mecbur bırakılmış ve umutlarını farklı bir biçimde yönlendirmeye çabalayan bir kız çocuğu...
İşin bir acı tarafı bu. Fakat çok daha vahim yanı; bu kız çocuğunun çalışma arkadaşı tarafından sapkınlık hedefi olarak görülmesidir!...
En kötü yanı ise, devlet kurumunda yaşı küçük bir çocuğun çalışabiliyor olması!...
Nereden bakarsanız rezalet bir durum özetle.
Bir düşünün çok rica ediyorum; bu yaşlarda bir kızınız varsa..Yoksa da illaki bir yakınınız vardır mutlaka. Tarifi mümkün olmayan duygular içerisinde olmamak imkânsız. Nefretin, öfkenin ve tüm bu tür hislerin en yoğun olanını, çocuklarımıza yapılacak yanlışlarda hissetmez miyiz?
Allah kimseye yaşatmasın denir değil mi?
Ama yaşanıyor işte! Bu son olsun diye cezaların en ağırını uygulasak devlet olarak, eminim ki tekrarı zor olacaktır.
Kadınlar ve kız çocukları bu ülkede yolda, otobüste veya herhangibir yerde, alnı ak ve başı dik yürüyebilmek istiyor.
Her an her yerde karşısına çıkacak bir sapık korkusuyla yaşamak istemiyor.
Bu çirkin sapkınlığı yapanların da öyle kolayca sıyrılmamalarını istiyor bu işlerden...
Ülkemizde çocuk tacizleri vakalarının son 10 yılda yüzde 700 arttığı raporunu göz önüne alırsak, memleketin bu konudaki vahim durumunu da anlayabiliriz.
Türkiye'nin Avrupa'daki en yüksek "çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları " oranına sahip olması ise yine resmi raporlarda yer almakta.
Bu olayların insanlık suçu olarak değerlendirilip, suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını dört gözle bekliyoruz.
Konu ile ilgili yetkililerin de ivedilikle kalıcı ve etkili çözümler getirmesini talep ediyoruz.
"Çocuklar her türlü ihmâl ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır." Mustafa Kemal Atatürk
Sevgili arkadaşım tebrik ediyorum öncelikle. Ceza dışında bide anne baba eğitmenleri olmalı ülkemizde. Olmaliki erkekliğin sadece bilmem kaç gr etle ölçülmeyeceğini daha fazla yükümlülüğü olduğunu anlatabilsin çocuklarina. Olmalıkı karşı cinsin sadece bir kadın olmadığını gösterebilsinler.
Tebrikler Zeynep hanim Yazilarinızı keyifle okumak isterdik fakat konular derin üzuntü birakiyor Yaziniza yureginuze saglik her yazinizi merakla bekler olduk saygilar