KAYIK SU ALMAYA BAŞLADI…
AK parti 14 ağustos 2001 yılında kuruldu. Kuruluş amacı ve hedefleri TÜRKİYE CUMHURİYETİ devlet’i ile milletini barıştırmak halkın tamamına yakınını MİLLİ ve YERLİ çizgiye çekerek vesayet ve sömürü odaklarının bu ülke üzerindeki tahakkümünü kaldırmaktı.
TÜRK -İSLAM ve dolayısıyla OSMANLI hinterlandı ile gönül köprülerini tekrar kurarak bölgede ve dünyada söz sahibi olmak için Adnan menderes zamanından başlayarak Erbakan hoca ile devam eden ve Turgut ÖZAL ile sonlandırılan diriliş hareketini tekrar canlandırarak ülkeyi tekrar eski şaşalı günlere çevirmekti.
Zaman geçtikçe ve halk desteği verdikçe hizmetler politikalar şekillendi ve AK PARTİ bu günlere geldi.
Bizi ilgilendiren kısmı ise yerel kalkınma ve yerelde yapılan yapılamayan hizmetlerdir.
Bilindiği üzere genelde yapılan hizmetlerin yerele yansıması vatandaşı memnun eder yansımaz ise vatandaş hoşnutsuzluğunu dile getirir. Bizim buradaki sorunumuz ise tamda bu noktada başlıyor.
Ak partinin merkezden her şeye ulaşması yönetmesi düşünülemez mecburen bu davaya inananlardan yönetim kurulması ve genel politikaların ve siyasetin yerel halka anlatılıp hizmetin ayağına kadar getirilmesi elzem idi.
Gelgelelim bugün yerelde TAYYİP ERDOĞAN karizması üzerinden ,adından geçinen yöneticilik yapmaya çalışan ve bunu da eline yüzüne bulaştıran beceriksizler sürüsü var.
Maalesef bazıları bu dönemde alçaldıkça alçalıyor.Para için ,mevki için,şöhret için haysiyetlerini,şereflerini ,insanlıklarını satışa çıkarabiliyor.
Bu sözlerde kastımız TÜRKİYE'deki siyasetin genel anlamda geldiği yerdir üstüne alınan alınsın.Yerel siyasettekilerin önümüzdeki süreçlerde göstereceği performans halkın göstereceği tepki ile ortaya çıkar zaten.
Siyaset yapmayı resim çektirmek ,düğüne cenazeye gitmek ,yada vakit namazlarını farklı camilerde kılmak sanıyorlar.
Sadece bugün değil her devirde görülebilen bu çeşit mahlukat için Mehmet Akif şunu diyor;’Bir külah kapmaksa şayet bunca hırsın gayesi ;kendi namusun olur er yada geç onun sermayesi’’
Geldiğimiz son vaziyette hendekte gerçekten ‘’zayıf’’ muhalefetin karşısında üzülerek söylüyorum ki ,zayıf kendini ne yaptığını bilemez her şeyi eline yüzüne bulaştırmış AK PARTİ ismi ve doğal liderinin arkasına saklanarak siyaset yapmaya çalışan kötü bir yönetim var.
Halkın önünde 2 sene sonraki başkanlığını garanti etmeye çalışan ama özelde belediye başkanının koltuğuna göz diken hastanede her şeyi eline yüzüne bulaştıran parti içinde bir sürü hizipleşmelere neden olan koltuk sevdalısı makam düşkünü bir figür var.
Siz bakmayın çıkıp yapılan açıklamalara bu millet hele de hendek halkı gevşetme operasyonlarına prim vermez.
Ak parti bu kötü yönetimle vasıfsız ‘’ kıymeti kendinden menkul idarecilere’’nereye kadar tahammül gösterecek ?
Sırtını dayadıkları yöneticilerin görevden alınması yüzüne gülerek arkasından güç mücadelesine giriştikleri ve her yerden adını silmeye çalıştıkları ALİ İNCİ’nin Sakarya’da tekrardan milletvekili yapılan ŞABAN DİŞLİ’nin birlikteliği eminim sizin rüyalarınıza giriyor huzurunuzu kaçırıyordur.
‘’TAŞI DELEN DAMLANIN GÜCÜ DEĞİL SÜREKLİLİĞİDİR’’.
Ankara’nın Sakarya’nın bunlara ne kadar daha tahammül edeceğini bize zaman gösterecek.
Bu dava birilerinin makam mevki hırslarından daha kutsal daha büyüktür.
Tüm İslam alemi ve hendek halkının Bayramını tebrik ederiz…