Kasım seçimlerinden sonra Hendek’te muhalefet havlu attı desek abartmış olmayız. ALLAH’a çok şükür ki yetimin garip gurebanın ve hakkından bi haber olan vatandaşın hakkını arayan kavgasını veren muhalefet üstü bir yapı artık var
Kasım seçimlerinden sonra Hendek’te muhalefet havlu attı desek abartmış olmayız. ALLAH’a çok şükür ki yetimin garip gurebanın ve hakkından bi haber olan vatandaşın hakkını arayan kavgasını veren muhalefet üstü bir yapı artık var. Evet biz buradayız ve BiSMiLLAH ile bu ateşi bugün yakıyoruz. Hendek halkı şunu bilsin ki oy verdikleri muhalefet etsin dedikleri bu menfaatçi takımı onların hakkını savunmuyor ,savunmayacak. Yerel medyada herkes ipini tutanların kılıcını sallamakta ve sahiplerini pirü pak gösterme gayretinde. Bizler ise satın alınamayan yönlendirilemeyen kalemler olmaya ant içtik.Burada HAKKIN yanında durarak herkese dersini ,haddini bildiririz.Doğru yapana alkış yanlış yapana ise kalemimiz ile en sert eleştiriyi yaparız.Maskeler inecek ve herkes bizden hakkettiği cevabı alacaktır. Düşünmeden konuşmanın cezası, konuştuktan sonra düşünmeye mahkum olmaktır. Ne güzel söylemiş Hz Ali efendimiz…İktidar ve muhalefette olanların dün dedikleri ile bugün yaptıkları birer birer önüne konacaktır. Bundan sonra bu memlekette ağustos böceği misali seçim dönemi siyasetçileri olmasın diye bunların yapamadıklarını ,tutmadıkları sözleri ,kayırdıkları adamları ,yapılan yapılmayan hizmetleri bizler sizlere anlatmaya gayret edeceğiz. İlk önce eleştirilere icra makamı olan iktidardan başlayacağız ve muhalefet de (aslında yoklar) bizden nasibini alacak. Hendek’te özellikle bundan sonraki siyasi süreçte çok büyük fırtınalar kopacak. Gerek iktidar gerek muhalefette köklü değişimler olması kaçınılmaz görünüyor… Atamayla gelenler geldikleri gibi gideceklerdir. Buna iktidar da muhalefet de dahil. Tabii Hendek’te ana muhalefet olarak sadece MHP var bunun altını özellikle çizelim. Her ne kadar kendileri artık ballı börekli işlere girdilerse de içlerinde işini yapmaya gayret edenler de yok değil. Şunu da unutmamak lazım, Beren Saat'in siyaset bilimci, Pelin Batu'nun tarih bilimci, Berna Laçin'in çevre bilimci sayıldığı altı okçu olduğu belli olan yönetmenlerin olduğu ülkemde bunların da siyasetçi olması normal. Ama çapları bu kadar.meclise seçilenlere bakarsanız piyasada adam yokluğundan kontenjandan ortaya çıkmış uyduruk siyasi figürler. (Chp buna dahil değil zaten orda bir şey değişse de değişmese de sonuç her zaman hüsran hele birde mecliste pkk lıların önüne yatan vekilleri oldukça bu sonuç kaçınılmaz.) Nasıl ki kasetle gelenler kasetle gidiyorsa 2 gücün kavgası esnasında piyangodan ilçe başkanı olanlar da aynı yöntemle tasfiye edilecektir. Size sadece tek örnekle yapılan kurguyu işaret etmek isterim ,bunu siz komplo teorisi olarakta düşünün ama zaman kimin haklı olduğunu gösterecek. Şimdi Ali İnci sonrası belediye başkanlığına seçilen İrfan Bey elinden geldiğince Hendek için bir şeyler yapmaya çalışıyor amma velakin herkes belediyenin işlerine eski başkanın müdahale ettiğini düşünüyor emareleri de yok değil. Bizim anlayamadığımız koltuk mevhumu nasıl bir virüs ise bırakanların peşini bırakmıyor, belediyede sanki bir 2 el dışarıdan yönetmeye çok meraklı. Belediyede malum 6 milyonluk kriz vardı ben bu krizi çıkaranların yönetenlerin(aslında yönettirmeyenlerin)sonunda çözümü bulanların da, açıklamayı yapanların da aynı hedef kaynaktan beslendiğini iddia ediyorum. Zamanı gelince belediye başkanlığı koltuğuna aday olacak olan bu isimler, İrfan Püsküllü üzerinden kendi PR’larını iyi yaptılar seçim zamanında kaymağını yemek için üşüşecekler göreceksiniz. Muhalefet olanlardan çıkan birkaç cılız sesten sonra olay aydınlandı ve sonuca bağlandı. Aslında Orhan Topçu’nun sert muhalefeti yola getirdi de diyebiliriz. Burda sorulması gereken soru şu TÜRKİYE genelinde daima 2.liği kaptırmayan siyasi bir parti olan Chp Hendek’te bu olaylar olurken nerede idi? Malum ‘dönem siyasetçileri’… Sanırım doğal olarak şu cevabı herkes kabul eder,’’yoğurtları mayalamaya bıraktıkları için kaçırmış olabilirler’’. Halk arasında ‘bundan bir cacık olmaz’ diye bir tabir var herkes kullanır. Bizim ‘yatık Kemal’in partisinin buradaki seçim cengaveri olan eski devrimci yoğurt işine girmiş acaba diyorum bu atasözü ona bir şey mi çağrıştırdı da diğer türevler hazır bende doğal yoğurdunu veririm diye mi düşündü kim bilir? Aklımda deli sorular…