DİKKAT! Temiz Ruhlar Aranıyor…
Bana göre şehircilikte yaptığımız en büyük hata yatırımın çoğunu taşa, toprağa, binaya, araç ve gerece yapmak aslında en akıllı yatırım insana yapılan yatırım “İnsanı yaşat ki şehir yaşasın, şehri yaşatmışsın içinde insan yok neye yarar” .
Şimdi yazacaklarımdan ötürü Avrupa hayranı gibi görünmek istemem lakin doğruyu kim uygularsa ve sonuçları kanıtlanmış bir doğru yani bir örnek varsa ve bu örnekten dersler çıkarmıyorsak herhalde saçmalık olur.
Yaptığım seyahatlerde dünyanın farklı milletlerini ve kültürlerini yerinde görmek yaşadıkları şehirleri inceleme fırsatını buldum bu yüzden şunu rahatlıkla söyleyebilirim batı toplumları son yüzyıllarda şehir kurmakta ve yönetmekte gerçekten başarılı.
(Tabi batının bunu eski ve asıl medeniyetin beşiği olan doğunun bilim ve sanat şehirlerini başarılı bir şekilde örnekleyip yaptığı ve artık bu şehirlerin batı fitneleriyle bugün tanınmaz hale geldiği içimizde kanayan bir yaradır.)
Gezdiğim birkaç Avrupa ülkesinde sokakların temizliği dikkatimi çekti hatta sokakları temizleyen temizlik personellerine de pek rastlamadım. Peki, nasıl bu kadar az temizlik personeliyle bu kadar temiz şehirleri oluyor.
Bizim en büyük sorunumuz karşımıza çıkan problemi çözmeye çalışmak, problemin kaynağına pekte dikkat etmiyoruz. Hani bilindik bir Çin atasözü vardır ondan yola çıkacak olursak birini bir kere doyuracaksan balık ver, devamlı doyuracaksan balık tutmayı öğret. Aslında problemin kaynağındaki sorunlara odaklansak ortada problemde kalmayacak.
Yöneticilerimizin övünç kaynağı şu kadar çöp kamyonumuz şu kadar temizlik personelimiz var… Şehir halamı temizlenmedi beş çöp arabası on personel daha aldım… Amirim, müdürüm, başkanım artık sesimizi kim duyacaksa ona sesleniyorum kirlenen bir şehri temizlemekten daha önemli kirlenen zihinleri temizlemek bu şekilde daha az kirlenen hatta kirlenmeyen bir şehir oluşturmak, bunun için insanlarımızı bilinçlendirmek, gençlerimizi ve çocuklarımızı eğitmek gerekiyor. Şöyle binalar yaptık böyle binalar yapacağız diyen rengârenk yapraklarla bol miktarda boy resimlerinizle dolu seçim yatırımı kokan dergilerinize yaptığınız yatırımlar yerine, bu insanları bilinçlendirecek dergiler bastırsanız temizlik kampanyaları başlatsanız. O almayı düşündüğünüz çöp arabaları ve temizlik personelleri yerine bir eğitim birimi kurup tüm kurumlarda ve okullarla sistemli şekilde uygulamalar ve eğitimler yapsanız gerekirse kapı kapı dolaşıp insanlarımızı yerinde ikna etseniz anlatsanız, şehrimizde bir temizlik seferberliği başlatmayı başarsanız. Emin olun bu anlattıklarımı yapmak şehrimizin ve görevinin aşığı bir ekiple mümkün. Hatta bu ekibin aylık masrafı temizlik için alınacak ek araç ve personelin aylık giderinden daha az olacaktır. “Kirletmemek, temizlemekten daha ucuzdur” demiş G.Hauptmann isimli ecnebi:)) e bizde kirletmemeyi öğretsek fena olmaz mı…?
İşte o zaman Allah’ın lütfuna en çok mazhar olmuş, en seçkin, en değerli varlık olan İnsana yatırım yapmış oluruz.
Temizlikten bahsederken mahallelerimizde dolaşırken evlerin, iş yerlerinin okul ve cami gibi birçok kurumun çevresinde metruk kalmış irili ufaklı arazilere rastladım. Bunların içerisindeki bakımsız ağaç ve bitki örtüsünün arazi komşularına hatta yollara kadar taştığını gördüm. Bu manzaraların göz zevkimizin katili olması yanı sıra arazide oluşmuş bakımsız bitki ve dikenlerin arkasında yaşanan birçok pisliğe ve edepsizliğe örtü olduğuna şahit oldum.
Belediye olarak bu özel mülkleri ıslah edin demiyorum; lakin mülk sahiplerini bu arazilerin bakımı için uyarabilir hatta caydırıcı ceza uygulamaları yapabilirsiniz (buradan sağlayacağınız gelirlerle de temizlik kampanyalarına finansman sağlayabilirsiniz) herkes mülkünün temizliğinden sorumludur şehri ve komşularını rahatsız etmeye kimsenin hakkı yok.
Son olarak Aziz Nesin’in güzel bir sözüyle veda etmek istiyorum.
“Kirli çevre insanın ruhunu kirletir, kirli ruhlar çevreyi kirletir.”
Temiz kalın, sağlıklı kalın!