HENDEK MEYDANINDA BİR AVUÇ, YÜREKLİ ANNE!...
Etrafımızda her gün onlarca çocuk dolaşıp durur!...
Çocuklar, etrafımızda oyun oynarlar!...
Çocuklar, çok gürültü yaparlar!...
Çok soru sorarlar insana!...
Kızdık mı bağırırız onlara!...
Yada kulağını çeker, tokat atarız çocuklara…
Korumasızdır onlar, kendini savunamazlar…
En güzel savunmaları ağlamaktır çocukların!...
Ağladıklarında üzülürüz ve gönüllerini almak için, küçük hediyeler veririz onlara…
Mutlu olurlar şeker yada sakızla!...
Çocuk işte! Adı üstünde çocuk!...
Bizde yaşadık o günleri…Teknolojinin ileri olmadığı o günleri…
Sabahtan akşama kadar, sokaklarda koşup dururduk. Acıkınca evimizi hatırlardık…
Karnımızı doyurduktan sonra, tekrar oyun oynamaya çıkardık…
Korkmazdık sokaklarımızda, korkusuzca dolaşırdık…
Anne babalarımız endişe duymazlardı. Çünkü, güvenceliydi sokaklarımız…
Bizler çok şanslıydık, teknolojinin olmadığı o yıllarda…
Teknoloji geliştikçe, çocuk hayatı değişti ülkemizde…
Ülkemizde son yıllarda çocuk istismarı vakalarında büyük bir artış var!...
Öyle bir artış var ki, dünya ortalamasının 5 katı bir artış var…
Çocuklar, sokaklarda güvende değil. Sapık ruhlu caniler, cirit atıyor sokaklarımızda!…
Çocuklarımızı yeteri kadar koruyamıyoruz bu canilerden!...
Son günlerde ülke kamuoyunda çıkan çocukların öldürülme haberleri, anne babaların psikolojisini bozdu! Anne ve babalar tedirginler!...
Çocuklar, korkudan sokaklarda koşup oynayamıyor!...
İnsan, bırakın komşusunu, akrabasının çocuğunu sevmek için kucağına almaya çekiniyor…
Ne hale getirdik ülkemizi ve insanlığımızı…
Şimdi idam istiyoruz!...
Sapık ruhlu canileri asıp, kurtulacağız çocuk katillerinden(!)…
Peki! Sokaklarda sapık ruhlu canilerin dolaşmasında, devleti yönetenlerin suçu yok mu?...
Devletin eğitim ve adalet sistemi, ne kadar çocuklarımızı sapık ruhlu canilerden koruyabiliyor?...
Çocuklarına öz güven kazandıracak eğitimi vermeyen, aileler suçlu değil mi?...
Daha fazla çocuk ölmesin diye mücadele eden insanlara yeterince destek verebiliyor muyuz?...
Daha dün Hendek’te idam isteyen anneleri sokakta yalnız bıraktık!...
80 Bin nüfuslu koskoca Hendek’te “Çocuklara dokunmayın” diye bir avuç anne haykırdı!...
Deniz keyfi için, Belediyenin önüne toplanan 350 anneden, kaç tanesi ? Eylüller, Leylalar ölmesin diye haykırdı!...
Nerede klavye başında atıp tutan anneler, babalar, amcalar, dayılar?...
Nerede, oy zamanı kapı kapı dolaşan siyasetçiler?...
Nerede, bilgisayar başında Eylüller Leylalar ölmesin diye atıp tutanlar?...
Dün, Hendek meydanında bir avuç yürekli anne, Eylül, Leyla ve Ufuk’un katillerine idam istiyoruz diye haykırdılar…
Ben, bu yürekli anneleri, hanım efendileri yürekten kutluyorum!...
İdam isteyen anneleri yalnız bırakan Hendek’li annelere de, empati kurmalarını, Eylül, Leyla ve Ufuk’un annelerinin ne halde olduklarını bir düşünmelerini istiyorum!...