TÜKENİYORUZ !Birinci önceliği İnsanı yaşatmak için gece gündüz fedakarca görev yapan bir sağlık çalışanı olarak her akşam televizyonun karşısına geçip bugün kaç kişinin ölmüş haberini alacak olmaktan derin hüzün duyuyorum .
Ölümün bile üzüntü vermediği alışkanlık haline dönüştüğü bir ruh halini taşıyor olmamız, aslında son yıllarda toplum olarak ne kadar tükendiğimizin bir göstergesidir.Öykeki Ahlâkı değerlerimizin yıpratıldığı , mukaddes kavramlarımızın yerle yeksan edildiği , adam kayırmanın ön planda olduğu , liyakatin önemsenmediği , Adaletin ve haksızlığın damarlarımızda gezindiği bir dönemden geçiyoruz .
Son zamanlarda Meclisteki kavga ortamları , israf edilen sözler , helede çocuk istismarcılarının affı için yapılan utanç duyacağımız çalışmalar Yüce Meclisin kutsallığınada gölge düşürmüştür .
Konu çok net bellidir .
- Bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne kast eden terör örgütleri ve bunlara yaşama alanı sağlayan kim varsa affedilemez .
- Çocuk ve kadın istismarcıları affedilemez .
- Vatana ihanet edenler affedilemez .
Bakın Hüseyin Nihal Atsız bu konular üzerine ne kadar ulvi bir yorum yapmıştır ;
1) Bayrakla alay edemezsiniz ,
2) Milli Tarihle eğlenemezsiniz , değiştiremezsiniz
3) Kur’anı mizah konusu yapamazsınız
4) Aile namusunu hiçe sayamazsınız
Bunlar Mili Mukaddesatlardandır .
Milli Mukaddesatı olmayan Millet Millet değildir .COVİD 19 ;11 Mart DSÖ nün Pandemi ilanı ve Türkiye’de ilk vakanın tespitinden 26 Mart’a kadar iki haftada sadece 33 bin kişiye test yapılması , Maske takma zorunluluğunun geç karara bağlanması , karantina uygulanmasındaki tutarsızlıklar ve aksaklıklar fedakarca görev yapan doktorlarımızdan hemşirelerimize , temizlik görevlilerinden bütün sağlık camiamızın olağanüstü mücadelesini olumsuz yönde etkilemiştir .
Salgınla etkili bir mücadele ve ülkemizden söküp atmak için uzun süreli karantina şarttır . Bunun için dünya devletleri büyük bütçeler ayırmışlar ve bugün geldiğimiz noktada yavaş yavaş normalleşme günlerini konuşmaya başlamışlardır .En az onbeş günlük karantina için gerekli ekonomik kaynak şu şekilde temin edilebilir.
a) 2001 yılında 5 olan dolar milyarderi sayısı 2020 de 29 kişi olmuştur . Yaklaşık 6 kat artmıştır .
b) Çok eskiye gitmeye lüzum yoktur . 2014 te Türkiye’deki süper zengin sayısı 915 kişi iken , 6 yıl içersinde 1913 kişiye ulaşmıştır .
Bugün Abd bile zenginlerinden salgın amacıyla servetlerinin bir kısmını talep etmiştir .Devlet olarak bunu yapabilir , herhangibir isim altında bütceye gerekli ödenek sağlanabilir . Bizlerde vatandaşlar olarak bu sene gerek fitre ve zekatlarımızı gerekse kurban hisselerimizi devletimize bağışlayarak biz bize yetecek duruma gelebiliriz .Bu salgından çıkaracağımız sonuçlar bellidir , yapılan hatalardan ve eksiklerimizden dersler almalıyız .Atatürk’ün 1928 de kurduğu ve kısa sürede Avrupa’nın bile aşı ihtiyacını karşılayan bir merkez haline dönüşen Refik Saydam Enstitüsü bugün var olsaydı bu salgında Türkiye , Covid 19 hastalığını çoktan defetmiş ve Dünyanın en önemli , stratejik ülkesi olmuştu .
Demek ki , Refik Saydam Enstitüsü modernizasyon yapılarak sağlık ve bilim üssü haline dönüştürülmelidir .
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeniden formatlanarak Akıl ve Bilimin öncülüğünde Tarım , Teknoloji ve Sanayi Ülkesi haline dönüştürmelidir .Bizler Türk Milleti olarak çok çalışmaya , çok üretmeye ve her milletten daha az uyumaya hazırız .Bir kaç cümlede Salgının şiddetle hissedildiği Sakarya’da Büyük Şehir Belediyesi için söylemek istiyorum- Salgın için bir Simülasyon çalışması yaptınız mı ? Bu çalışmaya göre ne tür önlemler aldınız ?
- Organize Sanayi Siteleriyle çevrelenen Sakarya’da Halkımızın ulaşmakta büyük sorun yaşadığı maske ve dezenfeksiyon ihtiyacını karşılamak için bir çalışmanız var mı ?
- Lüzum halinde Sahra Hastanesi ve Mekanik Yapay Solunum cihazları ile ilgili planlama yaptınız mı ?
- Karantina günlerinde halkımız evlerindeyken bunu fırsata çevirmek amacıyla alt yapı , üst yapı ve su kaynaklarının ıslah çalışmalarıyla ilgili neler yaptınız...Lütfen Halkımızın Sağlığı , Huzuru ve Mutluluğu için bu önerilerimizi dikkate alınız .Salgın sonrası Yeni Dünyada Hak ettiğimiz yeri alabilmek için ,
Gerektiğinde Türk Yurdunun ve Türk Milletinin selameti ve saadeti için yüksek erdemli amaçlar uğruna kendi menfaatlerinden , huzurundan , güvenliğinden, hatta yaşamından bile feda edebilecek , akıl ve bilimi pusula edinmiş yüce gönüllü insanlara ihtiyaçımız vardır .Yada kaderimizi ve geleceğimizi kendi ihtiyaçları , nefisleri için dini dahi değiştirebilen hatta sahte vahiy ve uydurma hadislerle her işlerini yürütebilen haramlarla sıvanmış bedenlere bırakır derin uykumuzdan başka milletlerin kölesi olarak uyanırırız .“ Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar. “
Mustafa Kemal ATATÜRKSağlıklı mutlu huzurlu coronasız günler diliyorum
Uzm.Dr.Cihan KOLİP
Ölümün bile üzüntü vermediği alışkanlık haline dönüştüğü bir ruh halini taşıyor olmamız, aslında son yıllarda toplum olarak ne kadar tükendiğimizin bir göstergesidir.Öykeki Ahlâkı değerlerimizin yıpratıldığı , mukaddes kavramlarımızın yerle yeksan edildiği , adam kayırmanın ön planda olduğu , liyakatin önemsenmediği , Adaletin ve haksızlığın damarlarımızda gezindiği bir dönemden geçiyoruz .
Son zamanlarda Meclisteki kavga ortamları , israf edilen sözler , helede çocuk istismarcılarının affı için yapılan utanç duyacağımız çalışmalar Yüce Meclisin kutsallığınada gölge düşürmüştür .
Konu çok net bellidir .
- Bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne kast eden terör örgütleri ve bunlara yaşama alanı sağlayan kim varsa affedilemez .
- Çocuk ve kadın istismarcıları affedilemez .
- Vatana ihanet edenler affedilemez .
Bakın Hüseyin Nihal Atsız bu konular üzerine ne kadar ulvi bir yorum yapmıştır ;
1) Bayrakla alay edemezsiniz ,
2) Milli Tarihle eğlenemezsiniz , değiştiremezsiniz
3) Kur’anı mizah konusu yapamazsınız
4) Aile namusunu hiçe sayamazsınız
Bunlar Mili Mukaddesatlardandır .
Milli Mukaddesatı olmayan Millet Millet değildir .COVİD 19 ;11 Mart DSÖ nün Pandemi ilanı ve Türkiye’de ilk vakanın tespitinden 26 Mart’a kadar iki haftada sadece 33 bin kişiye test yapılması , Maske takma zorunluluğunun geç karara bağlanması , karantina uygulanmasındaki tutarsızlıklar ve aksaklıklar fedakarca görev yapan doktorlarımızdan hemşirelerimize , temizlik görevlilerinden bütün sağlık camiamızın olağanüstü mücadelesini olumsuz yönde etkilemiştir .
Salgınla etkili bir mücadele ve ülkemizden söküp atmak için uzun süreli karantina şarttır . Bunun için dünya devletleri büyük bütçeler ayırmışlar ve bugün geldiğimiz noktada yavaş yavaş normalleşme günlerini konuşmaya başlamışlardır .En az onbeş günlük karantina için gerekli ekonomik kaynak şu şekilde temin edilebilir.
a) 2001 yılında 5 olan dolar milyarderi sayısı 2020 de 29 kişi olmuştur . Yaklaşık 6 kat artmıştır .
b) Çok eskiye gitmeye lüzum yoktur . 2014 te Türkiye’deki süper zengin sayısı 915 kişi iken , 6 yıl içersinde 1913 kişiye ulaşmıştır .
Bugün Abd bile zenginlerinden salgın amacıyla servetlerinin bir kısmını talep etmiştir .Devlet olarak bunu yapabilir , herhangibir isim altında bütceye gerekli ödenek sağlanabilir . Bizlerde vatandaşlar olarak bu sene gerek fitre ve zekatlarımızı gerekse kurban hisselerimizi devletimize bağışlayarak biz bize yetecek duruma gelebiliriz .Bu salgından çıkaracağımız sonuçlar bellidir , yapılan hatalardan ve eksiklerimizden dersler almalıyız .Atatürk’ün 1928 de kurduğu ve kısa sürede Avrupa’nın bile aşı ihtiyacını karşılayan bir merkez haline dönüşen Refik Saydam Enstitüsü bugün var olsaydı bu salgında Türkiye , Covid 19 hastalığını çoktan defetmiş ve Dünyanın en önemli , stratejik ülkesi olmuştu .
Demek ki , Refik Saydam Enstitüsü modernizasyon yapılarak sağlık ve bilim üssü haline dönüştürülmelidir .
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeniden formatlanarak Akıl ve Bilimin öncülüğünde Tarım , Teknoloji ve Sanayi Ülkesi haline dönüştürmelidir .Bizler Türk Milleti olarak çok çalışmaya , çok üretmeye ve her milletten daha az uyumaya hazırız .Bir kaç cümlede Salgının şiddetle hissedildiği Sakarya’da Büyük Şehir Belediyesi için söylemek istiyorum- Salgın için bir Simülasyon çalışması yaptınız mı ? Bu çalışmaya göre ne tür önlemler aldınız ?
- Organize Sanayi Siteleriyle çevrelenen Sakarya’da Halkımızın ulaşmakta büyük sorun yaşadığı maske ve dezenfeksiyon ihtiyacını karşılamak için bir çalışmanız var mı ?
- Lüzum halinde Sahra Hastanesi ve Mekanik Yapay Solunum cihazları ile ilgili planlama yaptınız mı ?
- Karantina günlerinde halkımız evlerindeyken bunu fırsata çevirmek amacıyla alt yapı , üst yapı ve su kaynaklarının ıslah çalışmalarıyla ilgili neler yaptınız...Lütfen Halkımızın Sağlığı , Huzuru ve Mutluluğu için bu önerilerimizi dikkate alınız .Salgın sonrası Yeni Dünyada Hak ettiğimiz yeri alabilmek için ,
Gerektiğinde Türk Yurdunun ve Türk Milletinin selameti ve saadeti için yüksek erdemli amaçlar uğruna kendi menfaatlerinden , huzurundan , güvenliğinden, hatta yaşamından bile feda edebilecek , akıl ve bilimi pusula edinmiş yüce gönüllü insanlara ihtiyaçımız vardır .Yada kaderimizi ve geleceğimizi kendi ihtiyaçları , nefisleri için dini dahi değiştirebilen hatta sahte vahiy ve uydurma hadislerle her işlerini yürütebilen haramlarla sıvanmış bedenlere bırakır derin uykumuzdan başka milletlerin kölesi olarak uyanırırız .“ Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar. “
Mustafa Kemal ATATÜRKSağlıklı mutlu huzurlu coronasız günler diliyorum
Uzm.Dr.Cihan KOLİP