ULUDEREYİ ZEHİRLEYENLERDEN HESAP SORULSUN!...
Çocuktuk o zaman, ağaç dallarına çıkıp, korkusuzca dereye atlardık. Bazen kafamız yarılır, kanardı. Kafamızı Uludere'nin suyunda yıkayıp, kanın akmasını engellerdik. Kan akması durunca, akşama kadar yüzerdik. Uludere'nin suyu o kadar temizdi ki, kafamızdaki yara mikrop kapmazdı...
NEREDE O ESKİ ULUDERE ÇAYI?...
Hendek deyince akla, Uludere Çayı gelir. Çocukluğumuzda sularını içtiğimiz, yüzdüğümüz Uludere çayının hatıralarımızda büyük yeri vardır. Uludere çayında, balık yakalamaya çalışmak, kurbağalarla oynamak, kendi yaptığımız bentlerde yüzmek çok eğlenceliydi.
Uludere çayının kenarlarında büyük ağaçlar vardı. Ağaçların dalları Uluderenin üzerine doğru uzanırdı. Çocuktuk o zaman, ağaç dallarına çıkıp, korkusuzca dereye atlardık. Bazen kafamız yarılır, kanardı. Kafamızı Uluderenin suyunda yıkayıp, kanın akmasını engellerdik. Kan akması durunca, akşama kadar yüzerdik. Uludere'nin suyu o kadar temizdi ki, kafamızdaki yara mikrop kapmazdı...
Çocukluğumuzda Hendek yeşilliğiyle tanınırdı. Bugün ise o yeşillik betonlaşmaya teslim oldu. Plansız ve programsız bir şekilde ranta dayalı büyüyen, gelişen Hendek, doğal güzelliklerini kaybetmeye başladı. Uludere Çayı da ranta dayalı (betonlaşma) gelişmeden payını aldı.
Uluderenin ilk önce etrafındaki ağaçlar kesildi. Daha sonra olabilecek sellere karşı önlem alma adında, Uludere betonlaşmaya başladı. Derenin içinde dozerler çalışarak, derenin ekolojik yapısını bozdu. Dere içinde yaşayan canlı türleri yok edildi...
Uludere, betonlaşmanın verdiği zararlardan kurtulmaya başlarken, bu seferde dereye zehirli atık sular karıştı. Balıklar öldü! Uludere suyu günlerce zehirden kurtulamadı...
Uludere, suyunu zehirden temizledi. Tekrar balıklar ve diğer canlılar yaşamaya başladı. Fazla sürmedi. Bu seferde, Hendek itfaiye Amirliği yangınlarda kullandıkları köpüğü, Uludereye boşalttı. Uludere bugün beyaz köpük aktı!...
Uludereye ilk defa Resmi bir kurum kimyasal zehir döktü. İtfaiyelerin yangınlarda kullandığı köpük, kim ne derse desin kimyasal bir zehirdir. Hendek İtfaiye Amirliği bugün Uluderede "Çevre Katliamı" yapmıştır. Uludereye zehir akıtanlar, Hendek halkını zehirlemiştir.
Yaşadığımız yüzyılda en büyük sorun Çevre Kirliliğidir. Çevre kirliği; İnsanların her türlü faaliyetleri sonucu suda, havada ve toprakta meydana gelen, doğal olmayan değişikliklerle ekolojik dengenin bozulması ve bu tür faaliyetler sonucu ortaya çıkan salgın hastalıklar ile görüntü bozukluğu, koku, gürültü ve atıksuların çevrede meydana getirdiği diğer arzu edilmeyen sonuçları ifade eder. Uludere Çayında çevre kirliliğini resmi bir kurumun yapması, çocuklarımızın ve Hendekimizin yarınları için büyük bir tehlikedir. Resmi Kurumlar çevreye duyarsız olursa, Vatandaş ne yapmaz?...
Uludere Çayını zehirleyenlere gerekli cezaların verilmesi, çevreyi ve doğayı korumanın tek yoludur. Bugün cezalar verilmezse, yarın yaşanabilir temiz bir çevre, oksijeni bol tabiat bulamayız. Yaşanabilecek doğayı, siyasete teslim etmeyelim!...
HENDEK BELEDİYESİNİN BASIN AÇIKLAMASINI KINIYORUM!...
Hendek Belediyesi, Uludere Çayının köpük akmasıyla ilgili Basın Açıklaması yaptı. Belediye yetkilileri; "05.01.2018 tarihinde ULUDERE de görülen köpükle ilgili belediyemizce yapılan incelemede Sakarya Büyükşehir Belediyesi Hendek Şubesi İtfaiye Araçlarının yangına müdahale ettikleri hortumları yıkadıkları ve bu suyun yağmur suyu kanalına oradan da dereye karıştığı tespit edilmiştir. Konuyla ilgili Sakarya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı ve Çevre İl Müdürlüğü bilgilendirilmiştir. Yapılan incelemeler doğrultusunda dere içerisinde görülen köpüğün dere içerisinde yaşayan canlılara ve bitkilere herhangi bir zararının olmadığı tespit edilmiştir." Diye Basın Açıklaması yaptı.
Basın açıklaması yapan yetkililer, Hendek halkının aklıyla alay mı ediyor? İtfaiye hortumu yıkamayla koca dere, köpük olur mu?...
Yangınlarda kullanılan köpüğün, kimyasal madde olduğunu bilmeyen mi var?...
O zaman dereye yangın köpüğü akmadı, süt aktı deyip de bardakla dereden su içseydiniz ya!...
Güldürmeyin adamı!...Bu açıklamayla kimi yada kimleri kurtarmaya çalışıyorsunuz?...
Ortada bal gibi Çevre Katliamı var! Çevre Katliamının sorumlularına, yaşadığımız çevreyi, doğayı korumak için gerekli cezaların verilmesi gerekir. Aksi takdirde, çocuklarımızın yarınlarına, yaşanması güç olan bir doğa teslim ederiz!...