Şiir, kalbe inerek kendi benliğini oluşturur...

Eğer bu gün yeryüzünün şiirlerinden pek çoğunun yüzyıllar öncesinden bize gelebildiyse bizde ya da başka kültürlerde hayatın içerisinden kopup geldiği için bize ulaşmıştır. Şiir bir masa başı hadisesi, kelime oyunu değildir. Şiir ruha inmedikçe, kalbe dokunmadıkça, titretmedikçe bir gönlü asla, kalıcı öz ve güzel söz olamaz. Hem kolaydır şiir, hem de taklit edilemeyecek kadar zordur

Şiir kalbe inerek kendi benliğini oluşturur...

‘Hayatın İçindeki Şiir’ isimli konferansta konuşan Şair Nurullah Genç, “Eğer bu gün yeryüzünün şiirlerinden pek çoğunun yüzyıllar öncesinden bize gelebildiyse bizde ya da başka kültürlerde hayatın içerisinden kopup geldiği için bize ulaşmıştır. Şiir bir masa başı hadisesi, kelime oyunu değildir. Şiir ruha inmedikçe, kalbe dokunmadıkça, titretmedikçe bir gönlü asla, kalıcı öz ve güzel söz olamaz. Hem kolaydır şiir, hem de taklit edilemeyecek kadar zordur” dedi.

Şiiri anlamayanlar çok şey kaybetmektedirler!

Şair Nurullah Genç, “Dünya ayrılıklar mekânı, geliriz ve gideriz. Burası bizim ebedi yerimiz değil, ezeli yerimiz de değildir. Onun için bu dünyadan geriye kalan hoş bir sada aslında insanın yeryüzünde kalan sadasının en güzel sesi de şiirdir. Bu nedenle şiirin o hoş, içli sesinin farkında olmayanlar nasılda kaybettiklerinin farkında değillerdir. İşte bu ülkemdeki milyonlarca insanların üzücü hakikatidir. Kendini bilenler ancak kalbin merkezine yolculuk yapabilirler. Kendilerini bilmeyenlerin, yüreklerine yolculuk yapamayanların fark edebileceği bir şey değildir. İnsan taşıdığı kalp ile Allah’ın ona verdiği akılla yeryüzünün müstesna varlığıdır. Öyle olmasaydı, Rabbimiz haksız yere bir insanın ölümünü bütün insanlara bedel sayar mıydı?” ifadelerinde bulundu.

Şiirin derin dünyasını unuttuk

Nurullah Genç, “Böyle olmasaydı bütün mevzuata baktığımızda kelimelerin, kâinatın dünyasına baktığımızda ben küçücük bir varlığım ama koca kâinata da sığmıyorum der miydi Nesimi? İşte biz böyle bir varlığız, ama maalesef modern dünya bugünkü çağ kâinata bedel insanı öyle bir küçülttü ki kutuların içerisine öyle bir hapsetti ki şiirin deruni dünyası, hayatın içindeki şiirin insanı büyüten ve ona kâinatın olduğunu fark ettiren hali maalesef çokça geride kaldı. Şükür ki buna dayanan insanlar ülkemde hala var işte bu meseleye hizmet eden insan nede güzel bir hizmetin ardındadır. İşte bu yüzden bu programlar azizdir ve kıymetlidir” dedi.