Nerede o eski Hendek sohbetleri? Elmayı top top yapalım...

Hendek şehrinin de gelenek ve göreneklerle bezenmiş bir kültürü var! Hendekli olmanın dik bir duruşu ve gururu var! Bizim, büyüklerimizden gördüğümüz, sünnet düğünlerimiz, asker uğurlamalarımız, kına gecelerimiz, düğünlerimiz, cenazelerimiz, bayram ziyaretlerimiz, hasta ziyaretlerimiz, engelli ve yaşlıları ziyaretlerimiz vardı! Elmayı top top yapalım..." Hendek Türküsünü sorsak kaç kişi bilir?

Gelenek ve görenekler bir şehrin yaşayış tarzıdır!
Gelenek ve görenekler bir şehrin kültürüdür!
Gelenek ve görenekler, bir şehrin değerleridir!
Gelenek ve göreneklerini koruyamayan toplumlar, kendi kültürlerinden zamanla uzaklaşıp, başka kültürlerin etkisine girerek yok olmaya doğru yol alırlar!
Hendek şehrinin de gelenek ve göreneklerle bezenmiş bir kültürü var!
Hendek'li olmanın dik bir duruşu ve gururu var!
Bizim, büyüklerimizden gördüğümüz, sünnet düğünlerimiz, asker uğurlamalarımız, kına gecelerimiz, düğünlerimiz, cenazelerimiz, bayram ziyaretlerimiz, hasta ziyaretlerimiz, engelli ve yaşlıları ziyaretlerimiz vardı!
Bizim, Annelerimizin ve ninelerimizin yaptığı güzel yemeklerimiz vardı!
Bize büyüklerimiz yoksula ve düşküne yardım etmeyi, onları korumayı öğretti!
Hendek'in şarkıları, türküleri ve kendine has folklor oyunları vardı!
çocukluğumuzda söylediğimiz " Elmayı top top yapalım..." Hendek Türküsünü sorsak kaç kişi bilir?
Hendek sokaklarında insanlar birbirine selam vermeden geçmezdi!
Esnaflar dükkan önlerinde eş dost komşu ile sohbet yapardı!
Birinin zor durumu olduğunda ona yardım edilirdi!
Parası olan, olmayana faiz almadan dolara, euroya çevirmeden yardım ederdi!
Aile büyüklerimizden gördüğümüz ve yaşatmaya çalıştığımız Hendek kültürü, artan nüfus ve büyüyen sanayi yüzünden yok olmayla karşı karşıya!!!
Hendek'in gelenek ve göreneklerine sahip çıkalım!
Hendek'in değerlerine sahip çıkalım!
Sahip çıkalım, çünkü bir milleti, bir şehri ayakta tutan, onu diğer şehirlerden farklı kılan yaşattığı gelenek ve görenekleri, kültürüdür!
İşte bu yüzden Hendek kültürünü koruyalım!!!
Bu yazıyı neden yazdım?
Bir kaç gün önce Osman Yılmaz Caddesinde yürürken Yavuz Bakkal'ın önünde bir grup Hendeklinin sohbet ettiğini gördüm. Kendilerine selam verdim ve kısa bir süre onlarla birlikte oturdum. Bahçeden ayva toplayıp, çay demleyip eski günlerden bahseden sohbetleri ile bir anda duygulandım.
Tıpkı eski günlerdeki Hendek sohbetleri...
Yarım asır önceye giden sohbetten çok etkilendim. Anlatılan yarım asır önceki Hendek ile bugünün Hendek'i arasına bir uçurum açıldığını fark ettim!
Bu zamana kadar kaybettiğimiz gelenek ve göreneklerimiz oldu, fakat elimizde kalanlar var. Elimizde kalanlara sahip çıkalım. Yoksa yarın torunlarımıza miras bırakacağımız bir kültürümüz kalmaz.
Benim bu yazıyı yazmama vesile olan Bakkal Yavuz Yazar'a, Hendek Adliyesinden emekli İsmail Beyazkoç'a, eski muhtar İbrahim Üstüncan'a, Muammer Yaman'a ve Kereca Hasan Çetinkaya'ya teşekkür ederim.