KUKLACI FELEK USTA...

TAKİP ET

Hendek Gerçek Haber Sitesi köşe yazarı Emrah Kartal'dan Kuklacı "Felek Usta" başlıklı müthiş bir köşe yazısı...

KUKLACI FELEK USTA...

 

Nasıl oluyorda hep biz haklı oluyoruz bunlar haksız.? Bunda bir ironi yok felsefede yapmıyoruz.  Peki asıl olan ne ? Asıl olan insanlar belli mevkilere gelene kadar mevkileri , geldikten sonra mevkiler insanları kullanıyor. Ozaman nasıl olacak ? yada nasıl olmalı ? da kuklacının kuklası olmayalım..!

1- Mekandan münezzeh olan Allah'a mekan gösterenlere dikkat edeceksin ( işaret parmağıyla gökyüzünü gösterip Allah yukarıda şahidimdir ki ) diye başlarlar söze . Bunun açıklaması ben dini bütün, inançlı ve ahlaklıyım kisvesidir ki bu haller ne kadar zavallı ,yalancı, hırsız ,iki yüzlü ,sahtekar varsa sığındığı tek ve yegane sermayesidir.

2- Çokça mütebessim olurlar.. nasıl mı  ? Her gördüğüne  ( dost , düşman farketmez ) candan , içten sarılarak hoşça sözler söyler süslü laflar sarf ederek nefse hitap ederler. Buda kafi olmazsa oyunlar komplolar kurup birilerini  oynatırlar.

3- Sıkça dedikodu kazanı kaynatan bu şarlatanlar sağa sola vermek istedikleri mesajı yalakaları ve kendine inanan zavallıları da kullanarak etrafa duyururlar. Baktı olmuyor desise, vesvese ile şeytani emellerini siyasete malzeme ederler. Bu yollada beli bir zümreyi...( bunlar durumdan haberdar olmayan ideolojik yada dava adamı tanımında olan kişilerdir. )...harekete geçirerek gayelerine ulaşırlar. Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz: "Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz. Oyuna çıkıyoruz birer ikişer; Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz." Dörtlüğü bunlar için yüzyıllar önce yazılmış durumu özetleyen güzel bir şiirdir.

Daha da alt alta sıralayabiliriz, lakin sözün özü şudur ki yerel idareciler 1,2,3,4 diye devam eden silsilede  ( kim üzerine alınırsa..? )hep doğru olan onlar ' yanlış olanlarsa biz " VATANDAŞ " . Tanımında olan sıfatlarına çokta değer verilmeyenleriz. Peki nasıl oluyorda asıllar vekalet verdiklerine bu kadar bağımlı yaşar hale gelir. İşte çözülemeyecek en büyük muamma budur. Belki baştaki ironi yada felsefe burada devreye giriyor çözebilirseniz tabi.

Çok önceden zihnimde kalan güzel bir hikaye ile bitirmek istedim umarım hoşunuza gider.

"BİZ SENİ UYANIK BİLİRDİK."

İstanbul’da kenar semtlerden birinde oturan yaşlı bir kadın, padişahın huzuruna çıkmak istediğini saraydaki görevlilere bildirmiş. Bunun üzerine sultanın karşısına çıkarılmıştı. Yaşlı kadın , evinin soyulduğunu ve bu olaydan padişahın sorumlu olduğunu söyleyerek, şikayette bulunur. Bunun üzerine hiddetlenen Kanuni: -Bana bak kadın, sen niçin bu kadar derin uyku uyudun da evinin soyulduğunu duymadın? deyince, yaşlı kadın : Padişahım! Kusura bakma, biz seni uyanık bilirdik, onun için evimizde rahat uyuyorduk der. Bu cevap üzerine Kanuni utanarak : -Haklısınız diyerek, kadının çalınan mallarının bedelini kendi "malından" öder. Allah cc Türk Yurtlarının tamamına bu düşüncede olan idareciler nasib etsin. Acilen Hendek için olursa daha iyi olur ÇOK ama çok ihtiyacımız var..!